Page 17 - Yıldız'da Yaşam Sayı-1
P. 17

 Hobileriniz var mı?
Çok değer verdiğim küçük bir model araba koleksiyonum var. Klasik arabaların model ebatlarda versiyonlarını biriktiriyorum. Özel- likle yurt dışı seyahatlerde bu arabaları top- lamaya çalışırım mutlaka. Bir de mutfak ho- bim var, İtalyan yemekleri konusunda eşimle beraber fena olduğumuz söylenemez. Bazı hafta sonları mutfakta zaman geçirmek ke- yifli oluyor. İstanbul’un dışında bir evimiz var, orada hava güzel olduğunda gidip bahçeyle veya bir şeylerle uğraşmak gerçekten insana iyi geliyor. Özellikle çocuklarımız İstanbul’da betonun içinde büyüyorlar. Onları oraya götürüp bahçeyi sulatmak, orada tavuğu, salyangozu, kurbağayı göstermek, yandaki komşunun ineğinin sesini duymalarını sağlamak, yani onları son dönemin popüler söylemi VR’dan (Virtual Reality) çıkarıp ger- çek dünyayı kısmen de olsa keşfettirmek... İnternette gördüğü hayvanların ve bitkilerin gerçekteki ebatlarıyla karşılaşmaları, “Baba burası köy kokuyor.” demeleri, bizi anne ve babaları olarak çok mutlu ediyor.
Öte yandan; eğitime ve gençlere destek olabilmeyi, onlarla karşılıklı olarak tecrübe
paylaşımını ve iletişimi kalpten önemsiyo- rum. Bu nedenle de zor şartlarda okuyarak mezunu olmaktan ayrıca gurur duyduğum, Kabataş Erkek Lisesi’nin halen Mütevelli Heyeti ve Vakıf Yönetim Kurulu üyesiyim. 2017’de gençlerle bir araya geleceğimiz bazı projelerimiz de olacak kısmetse.
Ayrıca hafta sonları düzenli olarak spora gitmeye özen gösteriyorum. Bütün haftanın yorgunluğunu sporla geçirdiğim bir saatte ciddi olarak attığını hissediyor insan ve yenileniyor da.
Bir de sık sık seyahat ettiğinizi biliyoruz. Özellikle bulunmaktan
keyif aldığınız bir yer var mı
Türkiye’de ya da yurt dışında? Türkiyemizin her yeri ayrı bir güzel, ayrı bir cennet şüphesiz. Ancak bilhassa Akdeniz MDF Tesisi yatırımımız esnasında yakından tanıma fırsatı bulduğum Mersin gerçekten çok özel bir şehir. Hem sanayisi, hem tarihi, hem mutfağı, Tarsus’ta saklı dini zenginlikleri, hem yeşili hem mavisi bir arada olan nadir Akdeniz şehirlerimizden. Beni en derinden etkileyen şehrimiz ise Çanakkale olmuştur. Hele bir de
o bölgenin bir evladından yaşanan tarihi din-
leme şansınız olursa insanın burnunun direği gerçekten sızlıyor!
Görmek istediğim ama bugüne kadar nasip olmayan yerler de var şüphesiz. Mardin ve Urfa’yı görmeyi bu mânâda gerçekten çok istiyorum.
Yurt dışında da Bükreş’i ve Bosna’yı gerçekten ayrı bir yere koyduğumu söyleyebilirim. Bük- reş pek çok Avrupa şehrinden daha modern bir görüntüye ve zenginliğe sahip. Şaşırtıcı ama gerçekten öyle. İnanılmaz güzel tarihi yapıları, parkları ve yeşil alanları var. Şimdi- lerde Piteşti şehrinde süren MDF yatırımımız nedeniyle sıklıkla seyahat ettiğimiz güzergah üzerinde yer alan bu şehir bence Balkanlarda yer almasına rağmen daha batılı bir kimliğe sahip. Romanya’da enteresan bir şehir daha var, Köstence. Bir Karadeniz şehri. Hemen yanında Mecidiye, Abdülmecit’in kurduğu bir kasaba. Köstence’ye onlar Konstanza diyor, biz Köstence diyoruz. Yirminin üzerinde Osmanlı eserinin olduğu, bizden bir şehir. Bu bize aitlik insanı hem duygulandırıyor hem de gurur ve- riyor. Bosna’yı ise anlatmak yetmez, mutlaka gitmek ve yaşamak lazım.
‘Hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projelerini medyaya duyurmayı tercih etmiyoruz. Bizim biliyor olmamız; insana, tarihe ve doğaya dokunan hizmetlerin içinde yer alıyor olmanın verdiği haz bize ziyadesi ile yetiyor...’
 İlkay Ünal ve kitap okumak üzerine
Gerçek bir kitap ve dergi kurdu olan İlkay Ünal, çalışma arkadaşlarına da bunu lanse etmiş ve iki yıl önce kitap kulübü tadında bir kampanya başlatmış.
Zaman içinde 15-20 kişiye yayılan grup, kişisel gelişim üzerine kitaplar okuyup, okudukları kitapların kendileri için ne ifade ettiğini bir cümleyle yazarak kendisi ile paylaşıyorlar. Herkese ait bu notları, değerli birer hatıra olarak saklıyor İlkay Bey. En çok tercih ettiği kitapların yazarları Halil İnalcık, Robin Sharma, Kotler, Doğan Cüceloğlu... Ayrıca “Harvard Business Review”, “The Economist”, “Marketing Türkiye” ile çevre ve enerji dergilerinin de sıkı takipçisi. İlkay Ünal, bir kitabın sayfalarında yakalanacak bir kelimenin insan hayatını bile değiştirebileceğine,
bir olaya farklı açıdan bakılmasına mutlaka katkı sağlayacağına inanıyor. Ayda ortalama iki kitap bitiren Ünal, kendiyle ilgili yapabildiği en iyi şeylerden birinin özellikle yoğun iş seyahatleri esnasında kitap okumak olduğunu söylüyor.
 15
  
















































































   15   16   17   18   19