Page 13 - Yıldız'da Yaşam-Strateji Özel Sayısı
P. 13

Neslihan Akan kimdir?
1993’te Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde eğitimini tamamladıktan sonra Ernst & Young Türkiye’de Bağımsız Denetim Uzmanı ve Mali Müşavir olarak
iş hayatına adım attı. Daha sonra 1995’te Unilever’de Finans Müdürü olarak göreve başladı. 1997-2007 arasında, önce Arthur Andersen Türkiye’de Danışmanlık Hizmetleri Bölümü’nde, daha sonra Accenture’da Finans Sektöründen Sorumlu Proje Yöneticisi olarak görevine devam etti. 2007-2010 arasında dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden Liberty Sigorta’nın Türkiye operasyonunda İcra Kurulu Üyesi pozisyonuna getirildi. Halihazırda üst düzey yönetici yerleştirme şirketi Korn Ferry’de Kıdemli Ortak olarak görev yapıyor.
COVID19’un beraberinde getirdikleri hem insan kaynakları yönetimi alanını hem yöneticileri nasıl değiştirdi?
Bu sorunun cevabı son zamanlarda
çok konuşuldu. İnsan kaynakları üst düzey yöneticileri ve CEO’lar kendi
bakış açılarını yansıtan, deneyimlerini paylaştıkları içerikler yayınladılar. Pandemi döneminde başlangıçta her şirketin farklı bir yaklaşımı oldu; kimisi direkt kısıtlamalarla kimisi daha şefkatli yaklaştı çalışanlarına. En sonunda bunların hepsi ortak bir yerde; işin duygusal boyutunda buluştu. Sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde çalışan iyiliğinin ön planda tutulmaya başlandığını görüyoruz. “Çalışanlarım sağlıklı mı, mutlu mu?”, “Aileleriyle ilgili bir sıkıntıları var mı?”, “Sadece kendisinin değil, ailesinin sağlığı da yerinde mi?” gibi soruları beraberinde getiren “şefkatli liderlik” diyebileceğimiz daha ılımlı ve hümanist yaklaşım ortaya çıktı. 5-10 sene önce Google’da ya da Facebook’ta hem insani hem de iş yapabildiğiniz ortamlar görüp şaşırıyorduk. Hepimiz onu evimizden çalıştığımızda kısmen yaşadık. Pandemi aslında devrim gibi
bir şey yarattı: birincisi bu şefkatli
liderlik diyebileceğim yaklaşım, ikincisi ise çalışanların ruh sağlığıyla ilgili.
Çalışanlar küçücük metrekarelerde 24 saatini geçirmeye başladı ya da tek başına yaşayanların daha fazla olduğu ülkelerde insanlar iki sene boyunca yalnızlığa itildi. İlk başta evden çalışmak hepimizi mutlu etti ama sonra sıkılmaya başladık. Çünkü iş hayatı sadece hazırladığımız bir rapor veya dosya değil; birbirimize, “Günaydın!” demeyi, beraber öğlen yemeğine gitmeyi özler hale geldik. Dolayısıyla şirketler biraz da çalışanın ruh sağlığına yönelik neler yapabileceklerine kafa yordular.
Hibrit çalışma modelini de pandeminin beraberinde
getirdiği artılardan biri olarak değerlendirebilir miyiz?
Haftanın 1-2 günü evden çalışma fırsatı yıllardır konuşuluyordu. Pandemi söz konusu olunca konuyla ilgili altyapılar son derece hızlandırıldı. Bu düzene sonradan adapte olmaya çalışanlar da hibrit çalışma sistemine çok planlı geçenler de var ama herkes bu konuda bir noktaya geldi. Bazı şirketler tamamen evden çalıştıracakları
YILDIZ’DA YAŞAM STRATEJİ ÖZEL SAYISI 11
   ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE ŞİRKETLER İÇİN ÖN PLANA ÇIKACAK KONULAR NELER?
Çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık, insan hakları gibi konular şirketlerin gündemine daha çok giriyor olacak. İnsana birey olarak değer veren; çalışanının sağlığını öncelikli tutan, çalışanını ailesiyle beraber de görebilen şirketler biraz daha ön plana çıkacak; daha çok değer kazanacak.



















































































   11   12   13   14   15