Page 45 - Yıldız'da Yaşam 14.Sayı
P. 45
‘Tekvando bana çok şey öğretti. Bu sporda iyiliği, kötülüğü, saygıyı, sevgiyi, disiplini öğrendim ve her şeyden fedakarlık ettim. Bunun için de çok mutluyum çünkü ben işime aşkla bağlıyım.’
zorundayım. Rakiplerim çok iyi çalışıyor, ben de antrenmanlarıma, partnerlerimle müsabakalarıma devam ediyorum. Onun dışında yüksek lisans yapmak istiyorum. Uludağ Üniversitesi’ni bitirdim ve onun için de ayrı bir hazırlık aşamasındayım, sınava gireceğim. Bir yandan da öğretmenliğe devam ediyorum. Hepsini bir arada götürmeye çalışıyorum ama dediğim gibi, hedefim sadece olimpiyatlarda altın madalya almak. Bunu da yaptıktan sonra herhalde, bir rahatlık gelecek ve sporu bırakırım diye düşünüyorum. Tabii, ondan sonra ne olacak, bilmiyorum.
Sizi bu başarıya taşıyan ne oldu?
Sosyal hayatım yok denecek kadar az. Biz haftanın
her günü antrenman yapıyoruz, sadece pazar günleri dinlenme şansımız var o da bir ihtimal. Dinlenmeye hiç vaktim yok. Cumartesi, ailemle sabah bir kahvaltıya gidebiliyorsam gidebiliyorum. Kamplardayken
imkanı yok, dışarı çıkamıyoruz çünkü o kadar
yorgun oluyoruz ki... Bir de bir gün çift, bir gün tek antrenman yapıyoruz. Her antrenman 2-2,5 saat sürüyor ve o kadar yoğun geçiyor ki... Mesela sabah düz antrenman yapıyorsan öğleden sonra müsabaka yapacaksın. O kadar yoruluyorum ki... Çok zorlandım, sakatlıklar geçirdim, parmağım kırıldı, parmağım
çıktı, alçıyla eve gitmediğim gün yoktu. Neyse ki annem de alıştı bunlara. Bir noktada fedakarlık yapmak zorundaydım; okulumu biraz askıya aldım açıkçası çünkü olimpiyatlarda madalya aldıktan sonra üniversiteden mezun olabilirim, diye düşündüm.
Yani her şeyimi tekvandoya göre ayarladım; yemem, içmem, gezmem, uyumam... Çünkü bu benim işim, ben bu işten mesleğimi kazandım, milli sporcu
oldum -ki ülkemizde milli sporcu denildiği zaman
o kadar gıptayla bakılıyor ki... Bir doktordan daha
çok ön plandasın açıkçası çünkü ülkenin bayrağını
en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorsun. Bu yüzden tekvando bana çok şey öğretti. Bu sporda iyiliği, kötülüğü, saygıyı, sevgiyi, disiplini öğrendim ve her şeyden fedakarlık ettim. Bunun için de çok mutluyum çünkü ben işime aşkla bağlıyım.
Olimpiyatlardan sonra zaten spor hayatınız daha da yoğunlaşmıştır. Hayatınızda daha başka değişiklikler oldu mu?
Gittiğim her yerde tanınıyorum. Bir yere gidiyorum, oturuyorum, “Sen olimpiyatlarda madalya alan sporcu değil misin?” diyorlar. Bir de çevremdeki insanların davranışları daha çok değişti. Zamanında bana, “Yapamazsın...” diyenlerin bile yanımda olduklarını görmüş oldum. Zaten olimpiyatlardan sonra o kadar güzel mesajlar aldım ki... Türk halkı benimle ağlamış, “O gözyaşlarına kurban oluruz...” gibi mesajlar geldi, hepsini tek tek cevaplamaya çalıştım. Bu nedenle iyi ki olimpiyatlara gitmişim diyorum hep.
43