Page 43 - Yıldız'da Yaşam 14.Sayı
P. 43
‘Tokyo’ya gitmeden rüyamda kendimi ringde Türk bayrağıyla tur atarken görüyordum ve bunu hayal ediyordum, altın madalya kazanmak istiyordum. Yarışı kazanınca hıçkıra hıçkıra ağladım, herkes de benimle birlikte ağlamış. O kadar yıl çalışmamın, emeğimin karşılığını aldım. daha sonra Türk bayrağıyla ringde tur attım.’
Hatice Kübra İlgün’ü neredeyse hepimiz 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda kazandığı bronz madalya sayesinde tanısak da onun milli sporculuğu bunun öncesine dayanıyor. Yolunu tekvandoyla kesiştiren hikayesi ise daha 12 yaşında başlıyor. Tam 16 yıldır bu spora gönül veren, bu spor için ter ve gözyaşı döken milli tekvandocu Hatice Kübra İlgün’le yaşadığı yerde yani Bursa’da buluşuyoruz. Uludağ Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nden çiçeği burnunda mezun olan ve beden eğitimi öğretmeni olmaya hazırlanan başarılı sporcuya merak ettiklerimizi soruyoruz.
Tekvandoyla yolunuz 12 yaşında kesişmiş. Nasıl başladı hikayeniz?
Tekvandoya, okuduğum okulda öğrenci seçimi yapılırken genel antrenörümüz sayesinde başladım. Zayıf, uzun bacaklı olduğum için dikkatlerini çektim, “Gel sen de başla” dediler. Tabii o zaman tekvandonun ne olduğunu bile bilmiyordum. Daha sonra antrenmanlara
başladık. Okuduğum okulda yaklaşık 150 sporcuyla beraber çalışmalara devam ediyorduk. Antrenörüm yeteneğimi fark edince, beni bir üst kadroya aldı ve orada çalıştırmaya devam etti. Ardından başarılar gelmeye başladı.
Hangi başarılar?
12 Türkiye şampiyonluğum var: Akdeniz Oyunları ikinciliği, Büyükler dünya ikinciliği, Avrupa ikinciliği, üniversite yaz şampiyonluğu... Aynı zamanda 4 Grand Prix’de madalya alan tek Türk tekvandocu olarak tarihe geçtim. Daha sonra kulüpler Avrupa şampiyonluğum var, olimpiklerde Avrupa ikinciliğim var ve son yapılan 2020 Tokyo Olimpiyatlarında bronz madalya almaya hak kazandım.
Olimpiyatlardan öncesini konuşursak...
Olimpiyatlar sporun zirvesi ve her sporcunun hayali orada olmak. Ben de orası için mücadele ediyordum.
41