Page 48 - Yıldız'da Yaşam-Strateji Özel Sayısı
P. 48
46
MARKALAŞMA
alanımız çok geniş, içerik üretiminde esneklik diğer mecralara oranla daha fazla. Dolayısıyla reklam hissiyatı vermeyecek etkileşimli içeriklere imza atmak belki bir tık daha kolay olduğundan marka yaratma sürecinde sosyal
medyada üretilen içeriklerin -tabii ki anlamlı bir içerik yaratıldıysa- daha etkin olabildiğini söyleyebiliriz. Konvansiyonel
medyada da artık reklam kokmayan çalışmalara imza atmak mümkün hatta bunu bir reklam spotuyla başarmış
bir ajansın CEO’su olarak gururla söyleyebiliyorum. 2019’da yayında olan “Kadın” dizisinde yaptığımız özel TV spotumuzu dizinin devam sahnesi gibi kurgulayıp kuşakta ilk spot olarak yayınlayarak konvansiyonel medyada da
reklam kokmayan iletişim yapılabildiğini kanıtladık.
“Anlam ifade eden marka iletişimi”ni konuşursak... Tam olarak neyi kapsıyor bu?
Anlamlılık bizim için bir felsefe
olmanın çok ötesinde markalarımız
için planlamadan içerik üretimine
kadar a’dan z’ye yaptığımız tüm işlerin merkezinde olan stratejik bir yaklaşım diyebiliriz. Tabii ki bu işin sırrı, bu stratejinin genelgeçer bir strateji olarak uygulanması değil, “anlamlılığı” her markanın DNA’sına ve hedef kitlesine uygun olarak o markaya özel bir yaklaşımla kurgulayabilmek ve tabii ki uygulayabilmek. Biliyoruz ki bir markayı tüketici zihninde anlamlı kılmak, yeri doldurulamaz bir marka hale getirmek adına medyayı da anlamlı kullanmalıyız. Medya iletişiminde anlamlılığı
var edebilmek için de markamızı, markamızın ürünlerini ve hedef kitlesini tam anlamıyla tanımalı ve anlamalıyız. Bugün aslında hepimizin bildiği
gibi özellikle bilinirlik yolculuğunu tamamlamış tüm markalar bunun için savaşıyor, iletişimlerini hedef kitlesine en doğru zamanda en doğru mesajla ulaştırmaya ve akılda kalmaya çalışıyor. Bizi biz yapan ve diğer ajanslardan ayrıştıran belki de en önemli özelliğimiz “anlamlı markalar” araştırmamızdan elde ettiğimiz bulguları, sektörel ve markasal bazda birçok değişkeni göz önünde bulundurarak değerlendirmek; elde ettiğimiz bulgularla gerçekten tüketicinin zihnine kazınacak anlam ifade eden marka iletişimi kurgulamak. Bu kapsamda en önemli anahtarımız her yıl gerçekleştirdiğimiz Anlamlı Marka araştırmamız. Araştırmamız bize sadece genel anlamda markaların tüketici zihnindeki anlamlılığını vermiyor; çok daha kapsamlı olarak, devamlı değişen dünyada tüketicilerin markalardan beklentileri hangi yönde değişiyor ve gelişiyor, içerik üretiminde sektörel
ve markasal bazda neredeyiz, nerede olmalıyız, markanın bulunduğu sektöre göre medya iletişiminde mutlaka
sahip olması gereken unsurlar neler, iletişimde o markayı rakiplerinden ayrıştıracak konular neler, iletişimde
Burcu Özdemir anlatıyor...
REKLAM SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE NEREYE EVRİLECEK?
Tabii ki çok değişeceğiz, bunu da kabul etmek zorundayız. Operasyonumuz, insan kaynağı seçimimiz, yaptığımız işin malzemesi değişecek. Geçen gün
bir sunum yaptım, reklamcılığın gittiği yeri dört başlıkta anlattım. İçerik esas aslında, bundan sonra içerik konuşmaya başlıyoruz. Oyunlaştırma, metaverse ve veri bundan sonra gelenler. Artık doğru içeriği doğru mecralarda kullandığımız, bunu sanal gerçeklikle entegre ettiğimiz bir dünyaya doğru koşuyoruz. Artık öyle bir yere gidiyoruz ki her şey çok entegre olacak ve bizim reklamcılar olarak en büyük gücümüz sektör tanımakta da iyiyiz, yenilikleri de takip ediyoruz. Her iş dalını, her yeniliği, her şeyi takip etmek zorundayız, bu yüzden bu yeni dünyaya en hızlı adapte olacak meslek grubu, bence reklamcılar. Bunun adı “reklamcılık” kalır mı, bilmiyorum ama iyi iletişimciler olacağımız kesin. Bu iyi iletişimciler, dijital dünyanın gerçeklikleriyle iş dünyasının ihtiyaçlarını birleştirecek.
Yeni iletişimcilerin tüketicilere ulaşacak doğru mecraları bulması gerekiyor. Tüketicinin 24 saatinde hayatı nerede geçiyor? Bütün mecra bilgisinin yeniden tanımlanacağı bir döneme giriyoruz. Onun için işini seven akıllı reklamcıların dönemi geliyor bence çünkü onlar doğru iletişimciler olacak.