Page 39 - Yıldız'da Yaşam-Strateji Özel Sayısı
P. 39

YILDIZ’DA YAŞAM STRATEJİ ÖZEL SAYISI 37
 NFT’LERİN ÇAĞDAŞ SANAT EVRENİNE KATKISI NE OLACAK?
NFT dediğimiz aslında
farklı bir koleksiyon yapma biçimi. Koleksiyonculuk, bir fikri anlatan bir eserin sizin tarafınızdan sahiplenilmesi olarak tarif edilebilir.
Şimdi dijital ortamdaki koleksiyonculuğun ismi
NFT (Non Fungible Token) şeklinde açıklanıyor. Fakat bunun içindeki koleksiyoncu sadece sanat değil, aslında bir yatırım yönünden de işin içine giriyor, yani farklı bir pazar aslında bu tarafa doğru akıyor. Bir dijital nesneye, yazılıma sahip çıkıyorsunuz, onun da bir bedeli var. NFT’de regülasyonların olmaması, bunun henüz denetlenemiyor olması gibi hususlara baktığımız zaman insanı ürküten yönleri yok değil.
Biz de NFT konusunda bir şirket kurduk. Şirketin şu
an üç misyonu var; hem Contemporary Istanbul’a hem de dünyadaki tüm fuarlara hizmet götürecek bir online fuar platformu oluşturmak, farklı mimarların tasarladığı yani mimari boyutu da olan dijital bir müze hayata geçirmek, üçüncüsü ise Türkiye’de en önde gelen NFT platformu olarak konumlanmak.
 ‘Sanatın içinde direkt olarak yer almak için veya devamlılık arz eden şekilde sanatı desteklemek, çağdaş sanatın ihtiyaç duyulan alanlarının gelişmesini sağlamak için Türkiye’nin önde gelen kurumları sanata daha yakın olmaya başladılar.’
çok memnun ediciydi. Bu durum hem mesleki olarak hem de bir Türk vatandaşı olarak pozitif bir duygu veriyor bize!
Böyle bir ortamda iş dünyası sanata neden daha çok önem vermeli ve yatırım yapmalı?
Tabii iş dünyası çok önemli bir oyuncu ama olaya bir de şöyle bakalım: Dünya, sanat ve kültürü “yumuşak güç” (soft power) diye tariflemiş. Bu güç Türkiye’de yeni fark ediliyor. Yumuşak gücün ne kadar kıymetli olduğunu şöyle tarif etmek istiyorum: Bir tripod düşünün, bunun bir ayağı yumuşak güç, diğer ayağı ekonomik güç, diğeri
ise siyasi güçtür. Üçüncü ayak olmadan tripod ayakta duramaz. Dünyadaki
ünlü markalar, bu yumuşak gücü çok iyi kullanmış markalardır. Yumuşak gücü kullanmadan markalaşma başarılı olmaz. Firmaların, kurumların çağdaş sanatı ya
da Türkiye’nin geleneksel sanatlarını, sinemasını, operasını; her dalda sanatı desteklemesi çok değerli. Bu konuda geçen sene başlayan, bizim yıllardır yapmak istediğimiz bir gelişme var: Sanatın içinde direkt olarak yer almak için veya devamlılık arz eden şekilde sanatı desteklemek, çağdaş sanatın ihtiyaç duyulan alanlarının gelişmesini sağlamak için Türkiye’nin önde gelen kurumları sanata daha yakın olmaya başladılar. Artist Residency bunların biri. Türkiye’de birçok sanat üretim merkezinin olması lazım. Yavaş yavaş özel kurumlar bu konuya el atmaya başladılar. Bazıları kendi yapıyor, bazıları bizimle beraber ama özel sektördeki
bu gelişme bizi çok memnun ediyor. Biz “sponsor” kelimesini hayatımızdan çıkardık; artık sponsor değil bir ortak arıyoruz.



















































































   37   38   39   40   41