Page 57 - Yıldız'da Yaşam 14.Sayı
P. 57

55
   MÜZİğİN OldUğU YERdE MUTlUYUM
İlkokul birinci sınıfta başlamıştım şarkı söylemeye. Zonguldak’ta okuyordum. Öğretmenim beni koroya almıştı. Tek başıma şarkı söyleyince öğretmenim müziğe yeteneğim olduğunu keşfetti ve beni bir enstrüman çalmaya yönlendirdi. Babam madenciydi, emekli olunca da Kocaeli’ne taşındık ve enstrüman çalma konusu biraz askıda kaldı. 6. sınıfta bir öğretmenimin teşvikiyle bağlama çalmaya başladım.
3-5 yıl sonra bağlamanın tarzıma uygun olmadığını fark ettim ve gitara yöneldim. Videolar izleyerek öğrendim gitar çalmayı. Zaten bağlama çaldığım için öğrenme sürecim pek zor olmadı.
Önceleri sadece enstrüman çalıyordum. Daha sonra bunu sesimle birleştirdim. Bir arkadaşımla “Kendimizi nasıl geliştirebiliriz?” sorusuna yanıt ararken kendi grubumuzu oluşturduk. Aktif sahne hayatımız yarı profesyonel olarak 2012’de başladı.
Sonrasında hem üniversite hem de iş hayatı derken bunu artık hayatımızın bir parçası olarak görmeye başladık. Yani hayatımın bir noktasında müzik benim için vazgeçilmez hale geldi.
Öncellikle bağlamayla başladığım için Türk Halk Müziği dinliyordum, çalıyordum.
Pop, arabesk gibi müzikler dinlemezdim hiç. Gitar çalmayı öğrendikten sonra repertuvarım tamamen değişti: Özellikle 1990’lı yılların şarkılarına yöneldim.
Grupla beraber çalınca insan hem
kendini hem de repertuvarını daha çok geliştiriyor. Arkadaşlarım da daima müziğe kendilerinden bir şeyler katıyorlar. Herkes bilgi paylaşımı yaptığında kendinizi daha çok geliştiriyorsunuz; şansınız, fırsatınız oluyor.
Yeni şeyler üretmeye çalışıyorum. Babam madenci olduğu için Soma’da meydana
gelen maden faciası sonrası “Madenci Kardeşim” adlı, bestesi ve sözleri bana
ait parçayı yazmıştım. Sonrasında ise buna fırsatım olmadı. Şimdilerde işten artakalan zamanlarımda, her boş anımda müzikle ilgilenmeye çalışıyorum. Müzikten uzak kalmamak adına özel günlerde sahneye çıkıyorum. Kendimi ve yeteneğimi keşfettikten sonra müziksiz yılım geçmedi.
Duygu ve düşüncenizi dile getirebiliyorsunuz müzikle. Mesela bir derdiniz, tasanız olduğunda enstrüman çalarak ya da müzik dinleyerek onun üstesinden gelebiliyorsunuz. Boşuna “ruhun gıdası” demiyorlar müzik için. Eskiden radyolar vardı, şimdi ise mobil uygulamalardan müzik dinliyor insanlar. Ama mutlaka dinliyorlar. Ben müziğin olduğu yerde mutluyum. Müzik benim için bir yaşam biçimi diyebilirim.
 




















































































   55   56   57   58   59