Page 33 - Yıldız'da Yaşam Sayı-7
P. 33
SteelData olarak sektör oyuncularına, ‘Enerjinizi ve zamanınızı veri aramak ve toplamak için harcamayın, SteelData ile verileri kullanarak daha katma değerli çalışmalar ve planlamamalar yapmaya, stratejiler üretmeye, asıl işinize odaklanın.’ diyoruz.
erişimin sağlanabilmesi önemli hale geliyor. SteelData olarak tam da bu noktada devreye giriyoruz. Özellikle veri üretiminin ve veriye eri- şimin yetersiz olduğu ülkemizde doğru, nitelikli ve kullanılabilir veriye konforlu erişim sunmayı hedefliyoruz. Bu amaçla kurulan SteelData, yine bugünün popüler deyimiyle “yerli ve milli” bir girişim, start-up olarak ön plana çıkıyor.
Çelik sanayi her zamankinden daha global bir yapıda ve uluslararası entegrasyon süreci hızla devam ediyor. Küreselleşen sektörün dina- miklerini, faaliyetlerini, maliyetlerini etkileyen unsurların sayısı da artıyor. Bu çerçevede piyasada doğru stratejiler üretebilmek için bu alanlardaki verileri toplama, derleme, doğru analiz etme ve stratejiler oluşturma önemli hale geliyor. Biz de çelik sanayisindeki oyun- culara, piyasanın resmini takip edebilecekleri verileri kompakt ve sürdürülebilir bir şekilde ve kolaylıkla ulaşabilecekleri bir formda sunu- yoruz. SteelData tamamen yeni bir konsept; Türkiye ve dünya çelik sanayi ve piyasalarıyla ilgili verileri topluyor, derliyor, kullanılabilir bir formda paylaşıyoruz ve bu anlamda sektörün ihtiyaç duyduğu, faaliyetlerini şekillendirebile- cek verilere hızlı ve konforlu erişim sağlıyoruz. Ele aldığımız her konuya farklı pencerelerden bakıyor, farklı çözümler ortaya koymaya, piyasada var olandan farklı tarzlarda bir şeyler üretmeye çalışıyoruz. Bunu başardığımıza, sektöre farklı bir ses getirdiğimize ve renk kattı- ğımıza inanıyoruz.
Türkiye’nin en kapsamlı online çelik veri bankası SteelData, sektörde faaliyet göste- renlere nasıl bir avantaj sunuyor?
Öncelikle hepimizin bildiği gibi, ülkemizde hem ulusal düzeyde tüm alanlarda hem de çelik sa- nayisinde doğru ve kullanılabilir veriye kompakt bir şekilde, hızlıca ulaşmak pek mümkün değil. Veri aslında çok hassas ve zorlu bir alan. Veri top- lama, hazırlama, üretme, sistematikleştirme ve sunma çok fazla deneyim, maddi kaynak, emek ve zaman gerektiren bir süreç. SteelData olarak da tüm bu görevleri biz üstleniyoruz ve sektör oyuncularına, “Enerjinizi ve zamanınızı veri ara- mak ve toplamak için harcamayın, SteelData ile verileri kullanarak daha katma değerli çalışmalar ve planlamamalar yapmaya, stratejiler üretmeye, asıl işinize odaklanın.” diyoruz. Kullanıcılarımıza sektörel verileri doğru, kompakt, sürdürülebilir, hızlı ve konforlu bir şekilde sunarak faaliyet gösterdikleri piyasadaki göstergeleri daha somut bir şekilde okuyarak gereken aksiyonları almalarına ve planlamalar yapmalarına imkan sağlıyoruz. Firmalar, insanlar gibidir. Zaman zaman kan tahlili yaptırarak aslında farkında olmayabilece- ğimiz göstergelerimizi somut bir şekilde aldığımız gibi SteelData olarak biz de aslında bir nevi çelik sanayisinin tahlilini yapıyoruz, sektörün gösterge- lerini rakamlarla somut ve net bir şekilde ortaya koyuyoruz. Bu da piyasa oyuncularına, farkında olmadıkları pek çok noktayı somut veriler ışığında fark etmelerine, daha somut temellere dayalı, net analizler yapmalarına ve yol haritaları çıkarmalarına imkan sağlıyor. Bu anlamda, yerli ve yabancı irili
ufaklı pek çok firmanın, sunduğumuz veri hizmet- lerimizden yararlandığını, sektörel verilerde bizimle birlikte ”konforu”tercih ettiğini söyleyebiliriz.
Dünyada ve Türkiye’de çelik sektörünün halihazırdaki durumu ve bu pazarda önü- müzdeki süreç için beklentiler hakkında neler söylersiniz?
Türkiye çelik sanayisi 2018’in ikinci yarısından iti- baren keskin bir daralma yaşadı. Döviz kurların- daki hızlı yükselişe paralel olarak ekonomi gös- tergelerinde oluşan belirsizlikle inşaat, otomotiv, makine, beyaz eşya gibi sektörlerde keskin daralmalar yaşandı ve bu durum çelik sanayisini de olumsuz yönde etkiledi. 2018’in tamamın- da Türkiye’nin toplam çelik tüketimi yüzde 15 civarında daralmış olmasına rağmen, yılın ikinci yarısında ilk yarıya göre daralma yüzde 30,3 seviyesinde gerçekleşti. Aylık bazda yüzde 50’leri aşan daralmalar gözlendi. 2018’de Türkiye’de çe- lik tüketimindeki yüzde 15’lik daralmaya rağmen ham çelik üretimindeki düşüş yüzde 0,6’da, nihai çelik tüketimindeki düşüş ise yüzde 1,2’de kaldı. İç piyasada ciddi bir talep daralmasıyla karşı karşıya kalan sektör, üretimdeki düşüşü daha fazla ihracat, daha az ithalat yaparak ve yurt içinde daha fazla yerli üretim çelik kullanarak sınırlı seviyede tutabildi. 2018’de toplam çelik ihracatı yüzde 22 artarken çelik ithalatı da yüzde 11 civarında düşüş gösterdi. Ancak Şubat’tan itibaren göstergeler sektörün üretim ve tüketim anlamında dipten dönmüş olabileceğine dair işaretler barındırıyor. Bu anlamda önümüzdeki
31