Page 29 - Yıldız'da Yaşam Sayı-7
P. 29
kimseye bir şey öğretmek gibi bir derdim yok, sadece yaşadıklarımı aktarıyorum; açık büfe kuran bir aşçı gibi düşünün. Anlatıyorum bütün çıplaklığıyla yaşadıklarımı, hayatımı, ne zorluklar yaşadığımı... Duygu sömürüsü de yapmıyo- rum. Bazıları stand-up yap, diyor. Hayır, ben hikaye anlatıyorum ve anlattığım hikayeler ko- mik. Tabii yaşarken o kadar komik olmuyor ama sonradan bakınca, “Ne komikmiş!” diyorsunuz ve öyle anlatıyorsunuz.
Bir de albüm çıkarmıştınız yine o dönem...
Şarkı yarışmasına katıldım, şarkı söyledim, Türk sanat müziği albümü yaptım. Şarkı söylemeyi çok seviyorum ama konser vermek şarkıcı kimli- ğimi ispatlamak gibi derdim olmadı hiç.
Bilardo oynamaya yeniden başlamanızı sağlayan neydi?
Yeni bir yönetim geldi federasyonun başına.
Dediler ki biz iyi şeyler yapacağız. Tamam, siz yönetime geliyorsanız ben de sahalara döne- rim, dedim. Tabii bu bütün dünyada konuşul- du, hatta bu konuda iddiaya girmiş insanlar.
Sizin tabirinizle sahalara yeniden dön- mek zor oldu mu?
Hakikaten çok zorlu bir süreç yaşadım. İki sene vermiştim kendime, “Ne var abi çıkar oynarsın sen.” diyenler vardı. Öyle olmadı tabii. Dünya klasmanında adınız bile yok, amatör- lerle yarışıyorsunuz. Psikolojik olarak farklı bir şey bu. Diğer yandan oyun sistemi değişmiş, farklı materyaller, bir sürü yeni oyuncu türe- miş, herkes bilenmiş...
Size has vuruş tekniklerini de değiştir- mek zorunda kaldınız öyleyse...
Bir vuruş vardı, düşünün ki iki buçuk met- reden bir milim kalınlığında, 18,3 kilometre
süratle vuracaksınız topa, en ufak tolerans
bile yok yani. E yapamıyoruz bunu. Çünkü insanız, 100 vuruşta beş kere zor yapıyorsun. Ben bunu değiştirdim, baktık 100 vuruşta 90 tane oluyor. Buna Saygıner’in sihirli vuruşu dediler, sihirli falan değil. Kimse görmemiş,
hiç düşünmemiş, ben formül ürettim. O zaman dergilerde yayınlandı bunlar. Üç bant bilardonun değiştiği dönem geldi sonrasında. Bilardoya verdiğim aradan sonra da kendimde radikal değişiklikler yaparak, bilardo oynama biçimimi değiştirerek başarılı oldum. Başka türlü başarılı olamazdım. Şu an dünya klasma- nında dördüncüyüm.
İlerisi için planlarınız var mı?
İlerisi? Bilmiyorum hayat ne getirir, nasıl gider, ne olur... Yani duruma göre hareket etmek zorundayım.
27