Page 12 - Yıldız'da Yaşam Sayı-2
P. 12
10
gübreler, toprağın kimyasal özelliklerini de düzeltir.
Tarımda bitkisel ürünü, en fazla sulama %50-100, ondan sonra da kimyasal güb- releme %40 arttırmaktadır. Gübrenin ürün artışındaki payı %50-75 arasında olduğu belirlenmiştir.
Kimyasal gübreler, kültür bitkilerinin hızlı gelişim döneminde kök bölgesinde hazır besin elementi içerebildiğinden bitki gelişimine fişekleme etki yapabilmektedir. Genetik verim kapasiteleri yüksek kültür bitkilerimiz bu durumda stres yaşamadan büyümekte ve ürün vermektedir.
Tarımla uğraşanların temel amacı nitelikli bol ürün almak ve gelirlerini artırmaktır. Bu amaca ulaşmak toprakların verimlilik po- tansiyeline bağlıdır. Toprakların verimlilik kapasiteleri ise topraklardaki mutlak besin elementlerinin bitkilere yarayışlı miktarla- rıyla ilgilidir.
Bu durumda çiftçilerin toprakları verimli kullanmaları nasıl bir önem kazanıyor?
Ülkemizde tam teşekküllü tahlil labora- tuvarlarında tam toprak analizi yaptıran çiftçi oranı yaklaşık yüzde 20. Son yıllarda toprak analizi yaptıran çiftçilerin sayısı artsa
da araziler küçük ve parçalı olduğundan toprak analizine verilmesi gereken önem arka planda kalıyor. Çiftçilerin yaklaşık yüzde 80’i, toprağının fiziksel, kimyasal ve biyolo- jik özelliklerini bilmiyor; bilinçsiz besleme
ve gübreleme yapan çiftçilerin oranı çok yüksek. Toprak özelliklerine göre değil de piyasa politikalarına göre ürün çeşidi yetişti- riyorlar. Önceki yıl çok satılan ürün üretiliyor; çok ekildiğinden ve arzın fazla olmasından dolayı fiyat düşüyor. Oysa bitki besleme işine önce toprak ıslahıyla başlanır. Örne- ğin, toprakta organik madde azsa organik gübre, leonardit, hümik asit, yeşil gübre; toprak, kireçli ve pH değeri yüksekse toz kükürt; pH değeri düşükse dolomit kullanılır. Bu durumda da kimyevi gübrenin etkinliği yüzde 90’lara çıkabilir. Ne yazık ki ülkemizde çiftçiler toprak ıslahı yapmadan, geleneksel bilgiler doğrultusunda gübreleme yapı- yorlar ve gübre etkinliğini yüzde 50-60’lar seviyesine düşürüyorlar. Toprağını tanıma- yan çiftçiler sadece gübrelemede değil, sulamada da hata yapıyorlar. Hafif bünyeli yani kum oranı yüksek topraklara az az, sık sık; ağır bünyeli olanlara ise çok ama seyrek olarak su verilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de gübre kullanım miktarı nedir?
Ülkemizde 2016 yılı TÜİK verilerine göre 13,9 milyon ton NPK’lı gübre tüketilmiştir. Kimya-
sal gübre tüketimimiz giderek artmaktadır. Bu artışta verim artışının istenmesi, bitki besleme konusunda bilinçlenme, ekono- mik hususlar, gübre üretiminin artması ile yeni tarım arazilerinin ve sulanan arazilerin artması etkilidir.
Ülkemizde işlenen tarım arazilerinde 1 dekar başına yaklaşık 9 kg saf NPK tüketi- lirken AB ülkelerinde bu miktar ortalama 26 kg’dır. Türkiye’de birim ekilebilir arazi başına düşen gübre tüketiminin az olma- sı, sulu arazi azlığı, ekonomik durumlar, çiftçi bilgi düzeyi, yetiştirilen bitki çeşidi ve genetik verim kapasitesi ile üretilen gübre azlığıdır. Günümüzde tarım arazi- leri sulu tarıma açıldıkça gübre tüketimi de artmaktadır. Dünya nüfusu arttıkça gıda ve suyun önemi de artmaktadır. Bu yüzden birim tarım arazisinden alınan bitkisel ürünün artmasına katkı sunan her girdi önemlidir. Bu girdilerin başında da sulamadan sonra gübre kullanımı gelmektedir. Çünkü gübre içerisindeki besin elementleri kültür bitkilerimizi beslemektedir.
Ülkemizde işlenen tarım arazisi başına gübre tüketimimiz de bölgelerimize göre farklılık arz etmektedir. Örneğin Marmara Bölgesi’nde dekar başına yaklaşık 14 kg NPK tüketilirken, Güneydoğu Anadolu